20 Haziran 2009 Cumartesi

Aydıncık 1

Daha önce memleketim hakkında yazmış çizmişsem de,hatta fotoğraflar koymuşsam da neresi olduğunu belirtmemiştim.Yayla fotoğraflarından anlaşıldı,Toroslar'ın kızı olduğum sanırım.Toroslar'ın, Akdeniz'le buluştuğu yerde kurulmuş olan küçük,şirin bir ilçedenim ben.Mersin iline bağlı olan,Aydıncık ilçesinden.
.
Kışın gittiğimde çektiğim manzara fotoğraflarından ekliyorum bugün buraya.Kışın,"yazdan kalma bir gün"de, aldım elime fotoğraf makinamı çıktık evden.Peşimize takıldı Pofuduk,bir inat,bir inat...Uzunca bi süre peşimizden geldi.Eve dönmesi için kaç kez uyardık.Sonunda lafımızı dinledi hanımefendi.Bizim kediler, akşamları yaptığımız yolboyu yürüyüşlerinde de takip ederler genelde.Öyle salına salına peşimizden yürürler...

Aydıncık,denizden başlayarak yükselen küçük dağlar üzerine kurulmuştur.Bizim evin denizden uzaklığı sanırım 300 metre civarında.O gün, güzel fotoğraflar çıkarmak maksadıyla evden daha yukarılara doğru birkaç yüz metre daha tırmandım.Yukarda gördüğünüz küçük liman 80'li yıllarda yapıldı hatırladığım kadarıyla.
.
İlçemizde başlıca geçim kaynağı, turfanda sebzeciliktir.Memurlar haricinde herkesin serası vardır.Hatta bir çok memurun da :) Serası olmayan yok gibidir adeta :) Evler arasına seralar bol bol serpiştirilmiştir. Uzaktan seyrek bir yapılaşma varmış gibi görünse de,aslında evler arası boş arazi değildir,seralarla kaplıdır.Bizim ilçeyi ilk defa görenler,mantar gibi türemiş olan,güneşte parıl parıl parlayan bu seraları ilgiyle incelerler.
Denizimiz,övünmek gibi olmasın ama çok temizdir.Kumsallar tam karşıda gördüğünüz dağların eteklerindedir.Orada bulunan 3 kumsal da oldukça sığdır.Ortadaki kumsal,en güzeli ve en doğalıdır.Tamamen hiç bir tesisin bulunmadığı sapsakin bir kumsaldır.Herşeyinizi kendiniz götürmelisiniz bu kumsala.Elimde fotoğrafı var aslında ama başka bir gün ekleyeceğim.
.
Ben ortadaki kumsalı tercih ederim denize girmek için genelde.Kimseyle burun buruna güneşlenmek zorunda kalmam.Diğerlerinde ise çok büyük tesisler olmasa da; çay bahçesi,market,kiralık şezlong gibi ihtiyaçlarınızı karşılayacak ufak tesisleri bulabilirsiniz.
Gördüğünüz gibi çeşitli yazlıklar,siteler de vardır.Çok düzenli bi yapılaşma olduğu söylenemez.Turizm bakımından çok gelişememiştir.Yazın, işi gücü gurbette olan yerli halk ile yakın il ve ilçelerdeki insanların tatillerini geçirmek için gelmesiyle biraz hareketlenir.Küçük pansiyon ve oteller vardır.Büyük oteller bulunmaz bizim ilçede.

Yukardaki fotoğrafta gördüğünüz küçük tepenin adı Fener Tepesi'dir.Aydıncık'ın çok eski bir tarihi vardır.O tepedeki fener,yüzyıllardır gemilere klavuzluk yapmıştır.İlçemizin en eski adı Kelenderis'tir.Benim çocukluğumda ise"Gilindire" idi.Ben ortaokuldayken ilçemizin adı "Aydıncık" olarak değiştirildi.Doğrusu ben "Gilindire" adını her zaman daha ilginç bulmuşumdur.Değiştirildiğinden de pek memnun kalmamışımdır.Yaşlılarımız ve köylülerimiz konuşmalarında "Aydıncık" demek yerine hala "Gilindire" demeye devamederler :)
Denizimiz, gördüğünüz gibi temizliğinden olsa gerek, harika bir renge bürünür çoğu zaman.Özellikle rüzgarsız günlerde...Arkada iki ada görünüyor.Onlara da gidip ayak yalın yürümüşlüğüm vardır kaç defa.Kışın bu adalarda nergisler açar...Martıların yuva yaptığı,bodur çalılar ile kaplı adalardır bunlar.O yüzden bir tanesiniz adı "Martı Adası" bildiğim kadarıyla.Daha uzaklarda bir ada daha vardır ki,onun adı da "Yılan Adası"dır.Ayrıca bizim ilçe,artık nesli iyice azalmış olan Akdeniz fokları yaşam alanıdır.
Dağlarımızda, özellikle eskiden zeytin ağaçları çokmuş.Ama onlardan da pek eser kalmamış artık.Bitki örtüsü makidir.Yer yer yeşil çamlarla kaplıdır.Bir de keçiboynuzu ağaçları hala yaygındır.

Bunlar da, kışın, zarif güzellikleri ile çevreye renk katan dağ laleleri.Fotoğraf makinam dijital zoomlu olduğu için elbette çok profesyonel çekimler yapamıyorum.Birgün inşallah bu konuda profesyonel adımlar atacağım.

O zamanlar, henüz bu bloğu açmamıştım.Böyle bişey yapacağımı bilseydim daha çok gezer ve değişik çekimler yapmaya çalışırdım en azından.
Daha önceki bir postumda bahsetmiştim bu dağ lalelerinden.Aslında boyları 1 karış bile yoktur.Onlar kırları kaplar bi çok yerde, ama uzaklardan farkedilmezler.
Ben bu son kareleri çekerken Güneş dağın arkasına yavaş yavaş saklandı ve gezimiz böylece sona erdi.Bize de evin yolunu tutmak kaldı.

Aydıncık fotoğraflarım bugünlük bu kadar olsa da, daha başka günlerde çekilmiş fooğraflarım var.Onları da başka bir,hatta birkaç postta yayınlamak üzere şimdilik hoşçakalın diyorum....
.
Merak edenler için Aydıncık hakkında daha çok bilgi aşağıdaki linkte:

http://www.aydincik.gov.tr/

http://www.resim8.com/?q=ayd%FDnc%FDk+mersin&submit=Resim+Ara