15 Mayıs 2009 Cuma

Dönüm Noktası

Bir insanın hayatında yaklaşık kaç dönüm noktası yaşanır?Gece bir dönüm noktasına gebe!Ne getireceği bilinmeyen…İnsanın hayatında öyle şeyler yaşanır ki bazen,büyük hayallerle başlayıp,büyük hüsranlarla biter….Çok istersin,çok seversin,canını bile verirsin,vermeye değer bilirsin!Gün gelir,bir de bakmışsın,bütün bunlardan bir eser kalmamış.Sanki o düşleri kuran sen değildin,sanki o hayallerde huzur bulan,sanki o adamın omzunda mutluluk sarhoşu olan sen değildin…Aşk geldiği gibi gidivermiş yüreklerden.Aşk ateşi yaktığı gibi seni,bir de bakmışsın geride kalmış külleri…Hayat bir törpü gibi,durmadan törpüleyip durur seni.Orandan,burandan,durmadan…Dur diyemezsin.Ne yapsan boş.İlla ki törpüleneceksin.Son nefesini verinceye kadar.İster savur küfürleri,ister teslim ol,ister rüzgara karşı işe dur!Törpüleneceksin…Bir oyuncağız belki kaderin elinde,bazen de oyuncağını isteyen bir bebek…
.

Benim hiç oyuncak bebeğim olmadı biliyor musun?Ninniler söyleyip dizimde salladığım bir bebek!Bir bebeğim bile olmadı benim…Arkadaşlarımda gördüğümde ne kadar imrenirdim.Kaç kız çocuğunun bebeği olmamıştır şu dünyada?Belki garip geldi sana.Ama garipseme bunu.Kimbilir ne kadar çooook.Şimdilerde değilse bile benim çocukluğumda eminim çoook.Erken çocukluğum bir oyuncak bebeği bile olmadan sonlandı benim.Oturma odamızın duvarına asılmış gelinlik giymiş o bebek kız kardeşimin oldu birgün.Bilmem ne kadar zamandır oradaydı ya da nereden gelmişti.Ona bakıp heveslenir dururdum.Bir yüreğim vardı.İçimde çocuk yüreğinin o garip hevesinin izlerini taşıyan.Erken çocukluğumda alamadığım o hevesi ancak o zaman alabildim.Gene de tam olarak benim olmayan bir bebekle…
.

Yokluk zamanlarıydı o zamanlar.Şimdiki gibi her şey sınırsızca tüketilmiyordu.En azından benim yaşadığım kasabada.Öyle her istediğimize sahip olacak ne paramız,ne de imkanımız vardı.Herşey kolayca ulaşmıyordu o zamanlar her yere.Oysa o zamanın en işlek karayollarından biri üzerindeydi yaşadığım kasaba.Çok şeyin yokluğunu hissettim hayatım boyunca.Çocukluğumda da ,büyüdüğümde de hep bir şeylerin…Hayatım hep bir şeylerin eksikliğini hissederek geçti.Ama her zaman eksikliğini hissettiğim “bir” şey vardı hayatımda.Sevgi.Hayatımın her döneminde sevginin eksikliğini,ya da beni sevenlerin sevgisini gösterememesinin eksikliğini hissettim ben.İkisi de aynı yere çıkıyor mu zaten sonuç olarak?Her iki durumda da sevilmediğini sanıyorsun ya da sevilmiyormuşsun duygusuna kapılıyorsun.Hele bu duygu taaa doğduğun andan beri kaplamışsa benliğini,yaralı bir yürekle yaşayıp duruyorsun.Sen bunun acısını bilir misin?Daha küçücük bir çocukken,en sevdiklerin tarafından sevilmeye öylesine muhtaçken…O küçücük dünyanda sevildiğini hissettirecek en ufak bir şey aramanın acısını…İstenilen,sevilen bir çocuk olmak istemenin acısını…Nasıl da saf bir umuttur bu…Olmayacak düşlerle beslenen…Ondan mıdır dersin sevgiye bu kadar muhtaçlığım?Ondan mıdır saçlarımı okşayacak bir ele bu kadar özenmişliğim?Ondan mıdır beni ömrünün sonuna kadar sadakatle sevecek bir yüreğe bu kadar ihtiyaçlığım?Söyle…Ondan mıdır?
.

Gece bir dönüm noktasına gebe!Neler getireceği bilinmeyen…..


Fotoğraf alıntıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder